Afyonkarahisar Hakkında
Tarihin her döneminde Doğu ile Batı arasında geçiş bölgesi olan Afyonkarahisar´ın tarihi, Sandıklı Kusura Höyük´te yapılan kazılara göre İ.Ö. 4000´e dek iner. Yöre, o tarihlerden bu yana kesintisiz bir yerleşim merkezidir. Öte yandan, Afyon Müzesi uzmanları kazı bilimcilerse Afyon´un Göller Bölgesiyle ilişkide olması nedeniyle ve yöre höyüklerinde yaptıkları yüzey araştırmalarında ele geçen verilere dayanarak yerleşim tarihini İ.Ö. 8000-7500´e indirirler.
Bölgedeki yüzü aşkın höyük Eski Tunç Çağına tarihlenir. Hitit Çağı kalıntıları yaygınsa da, bu döneme özgü yazılı kaynakların bölgemizde bulunmaması nedeniyle, siyasal yaşam hakkında kesin bilgimiz yoktur. Ancak, Hitit krallarından II. Murşil, Arzavva Seferinde Afyon kalesini kullanmıştır. Dünyaca ünlü Phryg kaya anıtlarının bir bölümü Afyon-İhsaniye sınırları içindedir. Apameia (Dinar), Synnada (Şuhut), Amorfum (Emirdağ yakınında Hisar) Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerinin önemli yerleşim merkezleridir. Dahası, Synnada Roma döneminde yirmi iki şehrin başkenti olmuştur. Alpaslan´ın 1071 yılında Malazgirt´te Bizanslıları yenmesi üzerine Anadolu´da hızla ilerleyen Selçuklu Türkleri Afyon dolaylarına dek gelmişlerdir. Bolvadin sınırları içinde Bizans İmparatoru Manuel Komnenos ile Selçuklu Sultanı I. Kılıçarslan arasında 1146 yılında yapılan savaşta Manuel Komnenos yenilmiş, Afyon ve çevresi Selçukluların eline geçmiştir. Ve bu tarihten sonra, Afyon´da Türk yönetimi ve Türk tarihi başlamıştır.
Çok yıkık durumda olan Akroenos şehrine Sultan Mesut zamanında Kareşan Türklerinin yerleştirilmiş olduğunu görmekteyiz. Bundan sonra, Akroenes´e Karaşan sözcüğünden gelme "Karahisar" denilmiştir. Aslında bu, yakıştırılmış bir ad olup, sivri, siyahımsı kayalıklar üzerinde yer alan kalesinden dolayı verilmiştir. Anadolu Selçuklu Devletinin Büyük Sultanı Alaeddin Keykubat döneminde kale, esaslı biçimde onartılarak devlet hazinesi burada saklanmıştır. Bundan dolayı, Devletin Karahisar´ı anlamında "Karahisar-ı Devle" denilmiştir. Gene de, bu dönemde Karahisar-ı Devle, valilik (Serleşker-lik) haline getirilmiştir. Böylece, önemi bir kez daha artan Afyon valiliği, Selçukluların büyük vezirlerinden Sahip Ata Fahrettin Ali´nin oğullarına verilmiştir. Şehirde Selçuklu eserlerinin bir bölümü bu dönemden kalmadır. Afyon, daha sonraları çok gelişmiştir.