Kızılcahamam ilçe merkezi ve bağlı köylerinin tarihi milat öncesi çağlara kadar gider. Özellikle Kirmir Çayı vadisi, Belen Çayı vadisi ve Yaban Ovası ilk yerleşmelerin olduğu bölgelerdir. Kızılcahamam´ın 17 km. güney-güneydoğusunda olan Çeçtepe Köyünde, milat öncesi onbinli yıllara ait (Pal eotik Çağ) bazı kaba yontma taş aletler bulunmuştur. Dereneci Köyünde Friğ ve Galat dönemi tümülüsü, İnceğiz Köyü "Asarkaya" Galat kalesi, Davutlar Mahallesi Nekropol alanı, Binkoz Köyü Galat kalesi, Akdoğan Köyü örenyeri, Pazar Bucağı Galat kalesi, Yukarı Hüyük Köyü sur kalıntıları bunlardan bazılarıdır. Bölgenin ormanlık, kayalık ve akarsularının bol olması Roma ve Bizans döneminde de yerleşme yer i olmuş, özellikle Kir- mir Çayı, Belen Çayı, Bulak Çayı, Bayındır Çayı, Söğütözü Deresi, Devrez Çayı yamaçları yerl eşme olarak kull anılmıştır. Salın, Beşkonak, Yıldırımören, Yukarı Adaköy, Semer, Aşağı Karaören, Berçin Çatak, Ciğir, Gebeler, Kalemler, Kavaközü köylerinde Roma ve Bizans dönemi ant ik malzemeye rastlanmıştır. Eğerli Başköy kale mevkii mağaraları, Ortaköy örenyeri, Söğütözü deresi yamaç mağaraları, Sey Hamamı ve kilise, Mahkeme Ağcin kaya kiliseleri, kaya mezarları, manastır ve sivil yerleşme yeri, Yukarı Karaören örenyeri gibi Roma ve Bizans dönemi yerleşmeleri bulunmaktadır. Türklerin Anadolu´ya yerleşmesinden sonra Türk Oğuz boylarının bölgeye gelerek "ören" ve "viran" yerl ere, bir kısmı da mezralara yerleşir. Kol onizatör Türk dervişleri de yeni iskan yerl eri kur arak "zaviye" açarlar ve bölgesini şenlendirir. Ankara Valiliği, Dahiliye Vekaleti´ne 18 Ocak 1914 tarihli bir yazı ile "Yabanâbad´ın ilçe merkezi olan Şorba Kazası´nın, köylere uzak olması, Kızılcahamam´ın ise merkezi bir konumda olması ve şifâlı suları ile ileride daha da gelişebilecek bir yerleşim yeri olduğunu belirtir ve buranın ilçe merkezi olmasını teklif eder. Valiliğin bu talebi eksik evrak dol ayısıyla kabul edilmeyip ger i gönderilir. Bunun üzerine aynı işlemler yenilenip uygun bir şekilde düzenlenerek Dahiliye Vekaleti´ne yeni bir teklif yapılır. Bu yeni teklifte önceki yazılanlara ilaveten; Kızılcahamam ve civarında bulunan Sey Hamamı ile Vişi (Maden) suyunun kasabaya çok büyük bir ticaret kaynağı olacağı, yakında pek büyük bir kasaba haline geleceği, civardaki çeltik tarımının sağlık bakımından sakınca teşkil etmesine rağmen, bunun kısa bir çalışma ile ortadan kalkabileceği ve ayrıca ilçe merkezinde gerekli resmi binaların halk tarafından ücretsiz yaptırılabileceğine dair halktan alınan taahhütnamelerin de ekli olduğu" belirtilerek, yeni ilçe merkezinin Kızılcahamam´a taşınmasının uygun olduğu bir kere daha teklif edilir. Bu teklif üzerine 1915 yılının Kasım ayında Kızılcahamam ilçe merkezi olur.