Kiraz Belediyesi

Web
E-posta
: halklailiskiler@kiraz.bel.tr
Telefon
: 0(232) 572 30 20
Adres
: Kiraz Belediyesi, 35890 Kiraz – İzmir
Bölge
: Ege Bölgesi
İl
: İzmir
Diğer
: Yüzölçüm: 585 M² / Posta Kodu: 35890 / Alan Kodu: 232

Kiraz Kaymakamlığı

Web
E-posta
: kiraz@icisleri.gov.tr
Telefon
: 0(232) 572 30 01
Adres
: İstiklal Mah. Sabit Arlı Cad. No:53 Hükümet Konağı 2. Kat Kiraz-İZMİR

Kiraz Hakkında

KİRAZ ADI NEREDEN GELİYOR? Bölge, tarih boyunca çeşitli medeniyetlere beşiklik etmesi sebebiyle, değişik isimler almıştır. Bu bölümde özetleyerek verilecek, detaylı bilgi ayrıca bölümler içerisinde anlatılacaktır. Klaos/Kleos: M.Ö.8. yüzyılda İonlar, "Kışın sert soğuktan koruyan Kışlık Barınak" anlamına gelen “Klaos/Kleos” ismi vermişlerdir. Kilas/Kilos: Bizans döneminde, "Çanak ova" anlamına gelen "Kilas/Kilos” ismi verilmiştir. Kilbis/Kilbis Vadisi: M.S.2.yüzyılın sonlarında “Kilbis” olarak anılıyordu. Koloe/Kolose: M.S. 2. yüzyıl sonlarında, Bizans Döneminde “Koloe/Kolose” adı veriliyordu. Luwi dilinden gelme Koloe adı, Helen ağzına uydurulmuş Kolose olarak söylenmiştir.. Keles/Kelas/Kilas: Osmanlı Döneminde, "Keles/Kelas/Kilas" ismi kullanılmıştır. Kiraz: Türkiye Cumhuriyeti Döneminde 1948 yılında ilçe olan Keles´e "Kiraz" adi verilmiştir. ANADOLU´DA KELES İSMİ Bilinen en eski Türkçe sözlük olan Kaşgarlı Mahmut´un, 11.Yüzyılda kaleme aldığı “Divan-ı Lugâti´t-Türk”(Türk Dili´nin Toplu Sözlüğü) anlamına gelen ünlü eserinde, “Keles” adına rastlanmaz. Ancak; Alman asıllı Rus Türkolog Wilhelm Radloff (1837-1918)´ un ve Macar Türkolog Arminius Vambery (1832-12913)´ nin Çağatayca sözlüklerinde "Keles" kelimesinin anlamı "bir tür kertenkele" olarak verilmektedir. Şemseddin Sami´nin “Kamus-ı Türkî” adlı sözlüğünde “Kelas” kelimesinin anlamı da “kertenkele” olarak zikredilmektedir. Ayrıca; “Keles” in, halen Kazak Dili´nde bir kertenkele türünün, Çağatay Türkçesi´ nde de bir sincap türünün adı olarak kullanıldığı kaynaklarda ifade edilmektedir. Türkolog Baymirza Hayıt´a göre; Keles adının, Bozok Türklerinin Kayı boyu tarafından Orta Asya´dan Anadolu´ya getirildiği tezi, birçok bilim adamı tarafından da desteklenmektedir. Araştırmacı Yazar Bülent Karaçöl, Güney Kazakistan Taşkent´ten gelen bir kafilenin, gelip buraya yerleştiği ve bu yeri geldikleri yerin Keles adını verdikleri belirtmektedir. Prof. Dr. Mehmet Eröz, Keles adını kesinlikle Orta Asya´dan geldiğini bir Oğuz Oymağı olduğunu belirtmektedir. Üç kol halinde Anadolu´ya giren kafile Ordu, Bursa, İzmir illerindeki bölgelere yerleşmişler ve yerleştikleri yerlere Keles adını vermişlerdir. Rus Ansiklopedisi Bolsaya Sovetskaya Ensiklopediya´nın 20.Cildinin 494. sayfasında şu bilgiler yer almaktadır. “Keles, Güney Kazakistan Vilayeti´ndeki bir nehrin adıdır ve Sir Derya´nın sağ koludur. Kuzey Taşkent´in bir kazasının adı da Keles olup, Kuzey Taşkent´in kuzey-batısındaki Demiryolu İstasyonu´na da Keles adı verilmiştir..” 10. ve 11. yüzyılların Müslüman-Arap coğrafyacılarına ait eserlerde; Çirçik Nehri ile Taşkent, Çimkent, Çardarı ve Sütkent arasındaki geniş bölgenin adı, “Kalas Bozkırı/Keles Bozkırı” olarak zikredilmekte, ayrıca bu bozkırın ortasında Sir Derya Irmağı´na paralel olarak inşa edilmiş oldukça uzun ve sağlam bir duvardan, “Kalas/Keles Duvarı” olarak bahsedilmektedir. Şarkiyat uzmanları Kalas ve Keles kelimelerinin aslının aynı olduğunu aradaki farkın Arapça yazılış ve telaffuzdan kaynaklandığını ifade etmektedir. Bu bilgilerden sonra, kesin olan şudur: Keles, Sir Derya bölgesinde kullanılan bir ad olup, bu ad o yörede yaşamaktayken, daha sonra Anadolu´ya göçerek, Batı Anadolu´ya Bizans sınırına yerleşen Kayı Boyu´na mensup Türkler tarafından getirilmiş bir isimdir. Ayrıca; Oğuzlar´ın “Keles” adlı bir oymağının bulunduğu da bilinmekte olup Osmanlı dönemine ait 16. yüzyıl tahrir defterlerinde Aydın Livası dahilinde “Keles” adlı yörük cemaatinden bahsedilmektedir. V.yüzyılda başlayıp 1071 Malazgirt Zaferi ile hızlanan Türk göçleri ile tam anlamıyla Türk Yurdu olan Anadolu´ya yerleşen Türk boyları; yerleştikleri yerlere ya kendi boy adlarını vermişler ( Kınık, Bayındır, Mamak, Yüreğil, Avşar, Yazır, Dodurga, İğdir, Kızık, Çepni, v.b.) ya da göç ederek geldikleri Orta Asya´daki yer adlarını, geldikleri Anadolu´daki benzer şehirlere de vererek, Orta Asya (Anayurt) ile hâtıra bağlarını canlı tutmak istemişlerdir.(Keles, Kavak, Boztepe, Beylikçayır, Yassıkaya, Ilgın, Kurtderesi, Şıhlar, v.b.) Anadolu´da, ilçemiz haricinde üç tane daha "Keles" ismini kullanan yerleşim yeri adı olduğu tespit edilmiştir. İzmir/Keles: 1948 yılında ilçe olurken adı Kiraz olarak değiştirilmiştir. Bursa/Keles: Halen Bursa´ya bağlı bir İlçe merkezidir. Ordu/Keles: Ordu´nun Ünye ilçesine bağlı Keles Köyünün ismi, 1966 yılında "Çınarcık"olarak değiştirilmiştir. Antalya/Keles: Antalya´nın Kumluca İlçesi Kuzca Köyü´ne bağlı Keles Mahallesi halen mevcut. Keles adı verilen şehirlerin/köylerin/mahallelerin kuruldukları yerlerin ortak özelliği, bir nehir kenarında kurulmuş olmalarıdır ve bunun bir tesadüf eseri olamayacağı açıktır. Çünkü hepsi Anadolu´nu değişik bölgelerinde kurulmuşlar ve hepsine de Keles ismi verilmiştir. Oğuzların göçebe boylarına, Müslümanlığı kabul ettikten sonra, Müslüman Türk anlamında Türkmen denilmeye başlanmıştır. Şehirlerde yaşayan Türklere de Oğuz denmeye devam edilmiştir. Daha sonraki yıllarda Oğuz kelimesi de bırakılmış, Türk kelimesi kullanılmaya başlanmıştır. KİRAZ COĞRAFYASI İlçenin Konum: Kiraz, Ege Bölgesi´nin biraz iç kesiminde İzmir iline bağlı, Bozdağ´ın yakınında güzel bir ovaya bakan düzlükte kurulmuş olan bir ilçedir. Bozdağ´dan Salihli´ye, Aydın dağlarından Nazilli´ye ve Alaşehir´e geçit oluşturmaktadır.Denizden yüksekliği (rakımı) 312 metre, yüzölçümü 585 km2´dir. (58.582 Hektar) İzmir´e olan uzaklığı 140 km.dir. İlçe merkezi ve birkaç ova köyü dışındaki bütün köyleri, genellikle Bozdağ ve diğer dağlar üzerinde ve eteklerinde yer alır. Dağlık bir arazi üzerinde yer almasından dolayı, köylerin ulaşım ve sosyal imkânları sınırlıdır, ulaşılamayan köy yoktur. Köylerin birçoğuna karayolu ulaşımı ve elektrik, 1970´lerden sonra sağlanabilmiştir. Kınık ilçesi ile birlikte İzmir İlinin en az gelişmiş ilçelerinden biridir. Dağ köylerinde ağırlıklı olmak üzere, Eski Türk gelenekleri-davranış biçimleri ve giyim tarzı sürdürülmektedir. Batısında Ödemiş, güney-batısında Beydağ, kuzeyinde Manisa´nın Salihli, kuzey-doğusunda Manisa´nın Alaşehir ve güneyinde Aydın´ın Nazilli ilçeleri, Kiraz´ın komşu yerleşim alanlarıdır. İklimi: Kiraz´da Akdeniz ikliminin İç Ege tipi hüküm sürmektedir. Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlıdır. İklim, ova kısmında ılıman, yüksek kısımlarda biraz serttir. Ancak, Ocak ayı ısı ortalaması 10, Şubat ayı ısı ortalaması 8 derece civarındadır. Yazları sıcaklık gölgede 37-38 derece civarındadır ama son yıllarda bu ortalama 40-42 dereceye kadar yükselmeye başlamıştır. En sıcak aylar Temmuz ve Ağustos´tur. Kışın yükseklerde kar yağışı da görülür. En yağışlı ay Aralık´tır, genellikle Kasım-Mayıs ayları arası yağış görülür. Kiraz ovasına, özellikle de ilçe merkezine kar hemen hemen hiç yağmaz. Kiraz´lılar karı, ancak Kiraz´ı çevreleyen dağların doruklarında görürler. Ancak yüksek tepelere; Çavuş Dağı, Altınoluk (Kayacıkhisar), İğdeli gibi yerlere kış aylarında oldukça yoğun kar yağmaktadır. Özellikle Bozdağ ve Beydağ´da kar kuyuları bulunmaktadır. Kışın yükseklere yağan kar sayesinde, yaz aylarında sadece Kiraz, Ödemiş ve çevresine ait bir tür içecek olan "Kar Helvası" yapılmaktadır. Yağmur başlarsa, uzun süre yağar. Örneğin; bazı yıllar 2-3 gün sürdüğü görülmektedir. Tabii ki son yıllarda küresel ısınmanın da etkisiyle, yağışlar iyice azalmıştır. Eski yıllarda Küçük Menderes ırmağının suları ya hiç kesilmez ya da Ağustos aylarında bahçe sulamalarının arttığı dönemlerde 1-2 ay kesilirdi. Irmağa katılan çay, dere, v.b. kollarda da Haziran sonuna kadar su eksik olmazdı. Kuyu sularının da oldukça derinlere kadar çekildiği de görülmektedir. Kuzey-batıdan karayel, kuzey-doğudan poyraz, güney-batıdan lodos rüzgârları eser. Batı ve güney-batı rüzgârları kışın ılık eser ve bol yağmur getirir. Kuzey rüzgârları ise; soğuk eser ve kuraklık getiri. Lodos, Ege Denizi´nin etkisini Kiraz´a kadar getirir. Yeryüzü Şekilleri : Kiraz ilçesi jeolojik olarak I.Zamana (Paleozoyik) ait metamorfik ve kırıntılı kayalar ile IV.Zaman (Kuaterner) arazileri ise tektonik oluklarda (graben alanları) daha yaşlı arazileri bir manto gibi kaplamış durumdadır. Akarsular/Göller: İlçenin tek akarsuyu, Bozdağ´dan (Çatak ve Dokuzlar civarından) doğup, ilce içinden geçen Küçük Menderes ırmağıdır. Küçük Menderesi iki koldan beslenmektedir. Bir kol Bozdağ üzerinden Çatak ve Dokuzlar köyleri yakınlarından çıkarak, Kiraz merkezinden geçip güneye doğru akan ana koldur. Diğer kol ise; Kiraz Ovasının güneyinden ve doğusundan Çavüş dağından çıkarak Çay Ağzı´ndan geçip gelen Han Çayı (Ulu Çay) ve güney doğusundan Haliller Çayı ile Eserler deresi, kuzey doğusundan Suludere, Veliler ve başka küçük kollar da katılmaktadır. Her iki kol, Kiraz´ın 5 km kadar güneyinde birleşir ve Küçük Menderes adını alarak Karaman Köyü topraklarından sonra, Beydağ ilçesi topraklarını, oradan Ödemiş topraklarını da sulayarak, 150 km. akarak Selçuk´un Pamucak sahilinden Ege Denizi´ne dökülür. Nehir çoğu yerde yazın kurumaya başlamıştır. Tarım sulamasında ancak Mayıs ve Haziran aylarında faydalanılmaktadır. Nehrin suları yıllardır, Kiraz Ovası´nda sulu tarım için kullanılmaktadır. Irmak üzerinde yapımı tamamlanan Beydağ Barajı; Kiraz, Beydağ ve Ödemiş ovalarında sulu tarımı daha verimli hale getirecektir. Kiraz, çevresindeki dağlar sebebiyle, bir vadi içerisinde kurulmuştur. Merkezde, hiç bir yükselti yoktur. Kiraz Ovası, yeraltı suları bakımından çok zengindi. Ancak, son yıllardaki küresel ısınmanın da etkisiyle yeraltı sular 100-150 m. aşağıya çekilmiş bulunmaktadır. Artezyen ve derin kuyulardan elde edilen sularla, sulu tarım yapılmaktadır. Kuyu suları, soğuk ve genellikle içmeye uygundur. Ancak bazı yörelerde, iyot eksikliği sebebiyle guatr hastalığına sıkça rastlanmaktadır. Özellikle; Sarısu, Tekke ve Çavuş Düzü yörelerindeki su kaynakları, yaz aylarında karpuzu bile çatlatacak kadar soğuk olabilmektedir. İlçenin köylerinde içme suyu sorunu yoktur. Dağlar/Ovalar: En önemli iki sıradağı vardır. Kuzeyinde 2.152 m. yüksekliğinde Bozdağ, batısında aynı dağlardan ayrılan alçak tepeler bulunmaktadır. Güneyinde Aydın (Karıncalı) Dağ, doğusunda Çavuş Dağı ile daha ileride Alaşehir sınırındaki Gözlübaba yükseltisi (1890 m.) bu dağların kollarıdır. 1646 m. yüksekliğindeki Beydağ´ın kuzey-doğu yönünde ayrılan kolları vardır. Bozdağ´ın üzerinde yer alan; Çavuş Düzü, Tekke, Ozan, Ovacık, Karakoyun, Emenler ve Dokuzlar yaylaları önemli yaylalarıdır. İlçenin orta kısımlarını, Küçük Menderes çevresinde uzanan Kiraz Ovası kaplamaktadır. Bu ova; 2.Jeolojik Zaman´a ait çöküntü ovalardandır. Kapladığı alan yaklaşık 160 km2´dir. Çanak biçimindedir ve kuzeyden güneye doğru hafif meyillidir. Bitki Örtüsü: Kiraz coğrafyasın yabani hayvan olarak; tavşan, tilki, çakal, kurt, yaban domuzu, kirpi, sansar, keklik, çulluk, karatavuk, güvercin, yılan ve bıldırcın yetişir ve avlanır. Nehir ve derelerin derin yerlerinde sazan, alabalık ve çay balığı da bulunur ve avlanır. Nüfusu ve Özellikleri Nüfus Kütük kayıtlarına göre; Kiraz Nüfusuna 2006 yılı sonu itibari ile 120.650 kişi kayıtlıdır. 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemine göre toplam nüfusu 44.587 kişidir. Yani, nüfusun %60´a yakını Kiraz dışında yaşamaktadır, sadece Nüfus Kütükleri Kiraz´dadır. Kiraz, dışarıdan fazla göç almayan ama göç veren bir ilçemizdir. Sadece, 1951 yılında Bulgaristan´dan göç ederek gelen soydaşlarımız için 151 hanelik Yeni Mahalle kurulmuş ve yerleştirilmiştir. Halk arasında bu mahallenin adı Göçmen Mahallesi olarak bilinmektedir. KİRAZ´IN İDARİ YAPISI: Keles/Kiraz, 1506-1530 yılları arasında köy statüsünde kalmıştır. 1530 yılında Keles´te 96 Hane bulunmaktadır, yaşayan nüfus sayısı belli değildir, Keles, 1530-1811 yılları arasında bucak merkezi, 1811-1867 yılları arasında Kaza Merkezi, 1867-1923 yılları arasında Nahiye merkezidir. Keles, 1948 yılında, Cumhuriyetin ilanı sırasında Ödemişe bağlı bir nahiye iken, Kiraz adı verilerek ilçe haline getirilmiştir. Merkezdeki mahalleler: Cumhuriyet Mahallesi, İstiklâl Mahallesi, Yeni Mahalle ve Kırköy Mahallesidir. İlçeye bağlı 52 köy mevcuttur. Köy mahallesi sayısı ise 208´dir. KİRAZ TARİHİ: Türk toplulukları Anadolu´da çeşitli ırklara mensup, Müslüman olmayan ve kısmen köylü, kısmen de şehirli bir halk buldu. Türk yöneticiler, bu Müslüman olmayan çiftçileri de koruması altına alıyordu ama yine de köylü nüfus savaş ve anarşi yıllarında iyice azalmaya başlamıştı Türkmen beyleri, akın akın Anadolu´ya gelen göçebe Türkmenlerin talanından yerli halkı korumak hem de yeni köyler kurulmasını sağlamak üzere onları yerleşik düzene geçirmeye başladılar. Çünkü, Anadolu´ya gelen Türkler arasında Orta Asya´da çok eskiden beri köy hayatına, hatta şehir hayatına geçmiş her türlü halk bulunuyordu. Böylece, bunlar yeni geldikleri yerlerde de aynı hayat şartlarını devam ettirmek istiyorlardı. Anadolu´ya yerleştirilen Türk toplulukları, yerleştirildikleri yerlerde kendi isimleri ile köyler kuruyorlar, daha önce yaşadıkları bölgelerdeki bazı dağ, köy, nehir adlarını yeni yerleşim yerlerine veriyorlardı. Keles/Kiraz yöresine yerleşen Türkler; çoğunlukla Oğuz Türklerinin Bozok kolunun Avşar boyuna bağlı aşiretlere, çok azı da Üçok kolunun Salur boyuna bağlı aşiretlere mensuptur. Anadolu´daki Oğuz Boylarının dağılımına baktığımızda, Avşar boyunun; Manisa, Antalya, Bursa, Kütahya ve Aydın yöresinde de yoğun olarak yerleştiklerini görüyoruz. Osmanlı Devleti döneminde de İzmir Sancağı´nın tamamı gibi, Keles/Kiraz yöresi, Aydın Eyaleti´ne bağlı idi. 20 Ocak 1921 tarihinde T.B.M.M. kararı ile müstakil İzmir Vilayeti kurulmuş, Keles de bu ilin Ödemiş kazasına bağlı bir nahiye olarak,1948 yılında Kiraz adı ile ilçe oluncaya kadar devam etmiştir. Kiraz´ın köylerinin isimlerinden bazılarına dikkatle incelediğimizde, görülmüştür ki bu isimlerden 5 tanesi; Türk boylarından Avşar boyuna ve 1 tanesi de Salur boyuna bağlı aşiret isimlerini taşımaktadır. Bunlar aşağıda verilmiştir. Not: Bu kitap içerisinde Kiraz´dan bahsedilirken; 1948 yılında ilçe olarak Kiraz adını alıncaya kadar süren tarihî dönem anlatılırken, Keles/Kiraz isimleri birlikte kullanılacaktır. ANTİK ÇAĞDA KELES/KİRAZ YÖRESİ (M.Ö.3500-M.S.375) Küçük Menderes Havzasında (Yani Keles/Kiraz yöresinde de) insanlık kültürü M.Ö.6500 ya da 6000´li yıllarda Erken Neolitik Dönemde başladığı anlaşılmaktadır. Burada Ön-Türkler tarafından oluşturulan küçük beyliklerin, “Assuwa Konfederasyonu”nu meydana getirdikleri de son araştırmaların ışığında iddia edilmektedir. Bu havzadaki Limontepe Höyüğü, Hacılar Höyüğü, Muğla mağara resimleri üçgeninin yaklaşık orta kesiminde, şu anda İzmir´e bağlı Kiraz, Beydağ, Ödemiş ilçeleri de yer almaktadır. Yukarı Küçük Menderes Havzası doğusunda Kelbianon ovasındaki halkın Antik Çağda en büyük yerleşim yeri Koloe (Kiraz) idi. Ön-Türklerin ölülerini gömdükleri Kurganlardan (Kişisel Mezarlar); Keles/Kiraz, Beydağ ve Ödemiş yöresinde yüzlerce bulunmaktadır. İtalya´ya (M.Ö.XIII.yy) göçmüş olan Türk asıllı Etrüskler de ölülerini Kurganlara gömmüşlerdir. Keles/Kiraz yöresi Antik Çağ´da sırasıyla; Hitit egemenliğinde 600 yıl, İon egemenliğinde 700 yıl, Frigya egemenliğinde 500 yıl, Lidya egemenliğinde 160 yıl, Pers egemenliğinde 212 yıl, Makedon Krallığı egemenliğinde 77 yıl, Suriye Krallığı egemenliğinde 100 yıl, Bergama Krallığı egemenliğinde 55 yıl, Roma İmparatorluğu egemenliğinde 215 yıl, Bizans İmparatorluğu egemenliğinde 913 yıl, Ceneviz egemenliğinde 5 yıl, Selçuklu hâkimiyetinde 237 yıl, Sasa Bey hâkimiyetinde 2 yıl, Aydınoğlu Beyliği hâkimiyetinde 116 yıl, Osmanlı İmparatorluğu hâkimiyetinde 497 yıl ve 86 yıldır da Türkiye Cumhuriyeti egemenliğindedir.

Görseller

  Kuruma ait festivaller

kiraz-tarim-ve-sanayi-fuari
Kiraz Tarım Ve Sanayi Fua..
İzmir Kiraz
Tarih: 27.08.2025
Bitiş:29.08.2025
⇱ Sürükle

Hepsini Sil  

X